Miyazaki reisin 1988 yılında dünya sinemasına armağan ettiği animasyon filmlerin ağa babası olan Tonari no Totoro izleyenleri büyülemeyi başarmış harika filmlerden biridir. İki kızın hasta annelerini ziyaret etmek için gidecekleri ülkeye hareket ederken, yakınlarında yaşayan eşsiz orman ruhları ile yaşadıkları maceraların konu aldığı film, üzerinden 25 yıl geçmesine rağmen ilham vermeye devam ediyor.

Yazın sonu da gelmişken vizyona giren filmler bal gibi geliyor. Beklediğimiz popüler filmler bir yana dursun, sürpriz bir şekilde ilgi çekici ve beklenmedik performans göstermiş filmlerle de karşılaşıyoruz. Peki, bakalım bu hafta vizyona hangi türden filmler girmiş ve hangisi izlenmeye değermiş. Toplamda sekiz filmi ele alacağız ve biri izlenesi olarak gönlümüzde yer edinecek :)

Dizilerin hepimizi hayata bağlama gibi müthiş bir özelliği var değil mi? Hele bazı yabancı filmler olmasa ne yapardık kim bilir neler yapardık bilemiyorum. Bazılarının bitmesinden dolayı, bazılarının da heyecan verici ve sürükleyici özelliğiyle adete bir parçamız olan bu dizileri Toshib Bagde isimli bir illüstrator 9 ünlü diziyi tekrar ele alıp harika birer çalışma haline getirmiş. Breaking Bad'den Daredevil'a, The Walking Dead'den Game of Thrones'a kadar son zamanların en ünlü dizilerin posterleri çok minnoş bir poster haline gelmiş.

Kült filmlerin ünlü yönetmenlerinden biri Woody Allen'ın Untitled Woody Allen Project isimli (ki ismi henüz belli olmadığı için böyle) filmi ne yazık ki bir türlü bitemiyor. 2009 yılından beri yapımı, oyuncu seçimleri, spekülasyonları devam eden filmde en son Bruce Willis'in ayrılışı epey konuşulmuştu. Ayrılık sebebini ise; Stephen King'in ünlü romanlarından birinin Broadway'de oynayacak olmasına bağlayan Bruce Willis'in ayrılığı sonrasında yerine henüz biri bulunabilmiş değil.

"Koleksiyonculuğun böylesi!" diyerek başlıyorum Theo Kalomirakis'in hikayesine…Koleksiyonunda 15.000'den fazla film bulunan Theo, tek rakibinin usta yönetmen Martin Scorsese olduğunu düşünüyormuş. Evinde kendisine ait bir sinema salonu da bulan Theo koleksiyonculuğu farklı bir boyuta taşıma onuruna ulaşmış.

Yetenekli bir tasarımcı olan Michael Whaite nam-ı diğer Mr. Whaite, ünlü filmlerin afişlerini neon olarak tekrar tasarlamış. Pek de güzel olmuş. Her ne kadar statik bir görsel iken de güzel görünüyor olsa da hareketli halleri daha güzel duruyor.